Astor Piazzolla Kimdir?
Tüm dünyada tanınan Astor Piazzolla, yaptığı bestelerle hala daha anılmaya devam ediyor. Yaptığı onlarca albüm severek dinlenir. Biz de bu içeriğimizde “Astor Piazzolla kimdir?” sorusu kapsamında ünlü bestecinin yaşamı ve tangoyla olan bağlantısı hakkında bilgi vereceğiz. Hazırsanız, eşsiz sanatçının yaşamını ve hayatı boyunca neler yaptığını hep birlikte inceleyelim.
Astor Piazzolla Yaşamı
Astor Pantaleon Piazzolla, bizim tanıdığımız ismiyle Astor Piazzolla, 11 Mart 1921 yılında Mar del Plata’da dünyaya geldi. Annesi bir terzi, babası ise bir berberdi. Astor, 4 yaşına geldiğinde ailesiyle birlikte Amerika, New York’a taşındı. 1937 yılına kadar da bu ülkede yaşamlarını sürdürdüler. Bu süre zarfında babasının aldığı Bandoneon ile müzik ve tangoyla tanıştı.
Astor Piazzolla, 10 yaşına geldiğinde bir Bandoneon ustası oldu. Bu süreçte orkestralarda bulundu ve Bandoneon çaldı. Böylece onun müzik öğrenimi ömür boyu sürdü. Her zaman farklı müzik enstrümanlarını öğrenmeyi denedi. Bu durum, onun kendi müzik rengini bulması için sadece bir başlangıçtı. İlerleyen zamanda Macar piyanist Bela Wilda ile tanıştı.
Bela Wilda onu Bach ile tanıştırdı. Yine, 1934 yılında Carlos Gardel ile çalışmaya başladı. Tango için önemli olan “El dia Que Me” filminde oyunculuk yaptı. Müzik ve tango konusunda kendini geliştirmeye her zaman devam etti. Yine, 1936 yılında ailesiyle birlikte Arjantin’e geri döndü ve orada da tango orkestralarında çalışmaya başladı.
Astor Piazzolla ve Francisco Fiorentino
Astor Piazzolla, Elvino Vardaro’nun alternatif tango anlayışıyla tanıştığında ondan çok etkilenmişti. Müzik hayatının en önemli gelişimi Elvino Vardaro ile tanışmasıdır. Bununla birlikte Piazzolla’nın bir hedefi vardı: Bir gün Arjantin’in en büyük tango orkestrasında çalmak. Zaman içinde bu idealini de gerçekleştirmeyi başardı.
Anibal Troilo ile bu dönemde müzik eğitimi almaya devam etti. Ancak klasik tangonun kısıtlamaları Astor Piazzolla’yı zorlamaktaydı. Hatta bu süreçte Troilo onun bestelerini çok modern bularak tekrar düzenledi. Fakat yıl 1944 olduğunda tam da aradığı kişi olan Francisco Fiorentino ile tanıştı. Onunla çalışarak toplamda 24 tane kayıt yaptı.
Uzun zaman sonra Piazzolla’nın kendi orkestrasını kurma vakti geldi. Orkestrasıyla birlikte otuz kayıt yaptı. Bu kayıtlar, geleneksel tangodan uzaklaştığı düşüncesinden dolayı büyük tepkiler aldı. Onun bu kayıtları hala daha tango klasikleri arasında bulunur. Yıl 1946’yı gösterdiğinde ilk resmi tangosu olan “El Desbande”yi yazdı. Ancak aynı yıl farklı bir müzik anlayışına yönelmesi gerektiğini düşündü ve orkestrasını dağıttı.
Piazzolla ve Farklı Müzik Anlayışı
Piazzolla, bu dönemde tangoyu ve bandeneonu neredeyse tamamen bıraktı. Klasik müziğe yönelmeye ve piyano çalmaya başladı. Jazz müzik dinledi ve yeni besteler yaptı. 1950 ile 1954 yılları arasında tangodan farklı şekilde birçok beste ortaya çıkardı. Ayrıca yarışmada kazandığı bir ödül sayesinde Nadia Boulanger ile tanıştı ve Paris’e gitti.
Nadia Boulanger ile yaptığı çalışmalar, onun müzik anlayışına büyük bir etkide bulundu. Hocası, onu Bandoneon çalması ve tangoyu bırakmaması konusunda ikna etti. Yine, Paris’te bulunduğu süre boyunca 14 farklı besteyi kaydetti. Ayrıca o dönemlerde bandoneon sadece oturarak çalınırmış ama Piazzolla, buna da yenilik getirdi. Enstrümanını, bir ayağını sandalyeye koyarak çalmaya başladı.
Arjantin’e döndüğünde iki bandoneon, iki keman, bas, çello, elektrogitar ve piyanodan oluşan bir orkestra kurdu. Onlar, klasik tangodan ayrılan ve yenilikçi besteler üretecek bir gruptu. Onun müziğinin devrimci ruhu, klasik tangocuları çılgına çevirdi. O, hiçbir zaman yılmadan tangoda yeni bir çağın başlaması için elinden geleni yaptı. Ancak işin içine basın girince orkestrasını dağıtmak zorunda kaldı.
Piazzolla ve Tango
Orkestrasını dağıttıktan sonra Piazzolla, yine New York’a gitti. 1958 ve 1960 yılları arasında jazz tango deneyimi olumsuz şekilde sonuçlandı. Yine, Arjantin’e döndü ve kendisi için en iyi olan tango beşlisini kurdu. 1963 yılında Paul Klecky ile bir gala gerçekleştirdi. 1965 yılında da en önemli iki plağını çıkardı.
Piazzolla 1970’li yıllara geldiğinde artık tanınan bir dünya yıldızıydı. Yaptığı bütün çalışmalarda yeni bir devri başlattı. İlerleyen zamanda sınırlarını daha da zorladı ve tango ruhunun daha da ötesine gitmeyi arzulamaya başladı. 1979 yılı, onun zirveye ulaştığı yıldı. Farklı kökenlere sahip sanatçılarla çalışarak sanatını tamamen bütünleştirmeye başladı.
Astor Piazzola kimdir?, uzun yıllar boyunca müziğiyle ve diğer farklı sanatlarla uğraştı. Bütün hayatını sanat konusunda kendini ve müziğini geliştirmeye adadı. Birçok orkestra ve grup kurdu. Ancak 1990 senesinde Ağustos ayında kalp krizi geçirdi. İki yıl boyunca da sağlık problemleriyle uğraştı ve 4 Temmuz 1992 yılında Buenos Airest’te hayata gözlerini yumdu.
Dilerseniz Türk Halk Müziği Sanatçılarına değindiğimiz içeriğimizi de ziyaret edebilirsiniz.
Astor Piazzolla Albümleri
Astor Piazzolla hayatı boyunca insanı alıp götüren birçok farklı albüm çıkardı. Bunlardan bazıları:
- Adios Nonino
- Libertango
- Buenos Aires
- Tango: Zero Hour
- Sur
- La camorra
Yüzlerce farklı albümüyle ve tangoda yaptığı devrimle hala dünyanın en büyük değerlerinden biridir. Sanatı, her daim orkestralarda olmaya devam edecek bir yıldızdır.